FOTOĞRAFSAL İMGELER BAĞLAMINDA SANAL VE GERÇEK
Özet Görüntüleme: 185 / PDF İndirme: 156
Anahtar Kelimeler:
Fotoğraf- Sanal- Gerçek- Sanat- İdealizmÖzet
Yenilik (innovasyon) kavramı hiç kuşkusuz ki evrensel düzlemde niteliksel bir değişim
anlatan gelişme kavramından farklıdır, bir de Oslo Kılavuzu esas alınırsa teknolojiekonomi
boyutlu pazar hedefli yöntemsel etkinlik ve iyileştirme çağrışımı iyice öne çıkar.
Toplumsal değişime bağlı yeni akımların yatay düzlemde çeşitlenmelerinin ya da değişik
arayışların yanıltıcılığına kapılınmazsa, bünyesinde teknolojinin olmazsa olmazlığını
barındıran mimari ve ana işlevi görsel imge tutmak ve çoğaltmak olan fotoğraf alanları
dışında sanatta yenilik pek sık karşılaşılan bir olgu değildir. Piyanonun oluşturulması,
perspektif, opera türü yenilikler sanatta sayısı pek az örnekler olarak karşımıza çıkarken,
fotoğrafsal imgelerde teknoloji kaynaklı yeniliklerle karşılaşılmaktadır. Saygın fotoğraf
sanatçıları Manuel Lapierre ve Şenol Zümrüt fotoğraf sanatında yenilik (innovasyon)
sınırlarını zorlamaktadırlar.
Görselin gerçekliğinde sanallık boyutunu yalıtamasa da, fotoğrafsal imgeler ele
alındığında, konumuz açısından canlandırmayı bir yana bırakarak, görselin kavramaya
büyük katkıda bulunduğu pek tartışılır değildir. Ancak unutulamamalıdır ki, yazılı ya da
sözel anlatıma kıyasla anlatıcıya daha dar bir alan bırakmakla birlikte fotoğrafsal
imgeler sonuçta bir kişinin gözünün 3 boyutta gördüğünü basımla çoğaltarak başka
gözlere 2 boyutta dağıtmasıdır. Dolayısıyla, fotoğrafçının gözlerinin süzgecinden geçmiş
bir görselin ileri sürülebilir katkısının yanında içerdiği sorunlar da vardır ki;
fotoğrafçının bakış açısının etkisi, geçmişe ilişkin fotoğraflarda yansıtılan gerçeğin
günümüzde sürüp sürmediği; sürse bile eskinin güncele ne denli yabancılaştığı; fotoğraf
karesi içine girmeyenlerin o görselde gerçeğe ilişkin neleri dışarıda bıraktığı tartışmaları
bunlardan kimileridir.
Bütün bunları kapsayan ana sorun ise; -doğa bilimlerinin gelişkinliği karşısında pek
acıklı durumda olan ‘beşeri bilimlerde’, çürütülemeyip bulandırılmaya çalışan Marx’ın
diyalektik ve tarihsel materyalist yöntemi ile gerçeği bilimsel olarak duyusal yolla
algılama anlayışını ayırırsak-, Platon’dan bu yana anlamlı hiçbir gelişme gösterememiş
idealist felsefenin ‘gerçek’ kavramını duyular aracılığı ile değil, sezgiler ile algılananın
‘öznel düşünsel yorum’ yoluyla açıklamasıdır. Canlı gözlemde bile ‘gerçek’ metafizik,
mistik açıklamaların öznesi olurken, kimin hangi anlayışlarla, neyi öne çıkartmak üzere
neye odaklandığı, nerede, ne zaman, hangi açıyla, neleri gölgeleyerek çerçevelendirdiği
tam kestirilemez fotoğrafsal imgelerde sanallık konusu iyice öne çıkar. Oysa toplumsal,
siyasal, yasal alanlarda fotoğraf gerçeğin kanıtı sayılmaktadır. Fotoğraf hiç kuşkusuz
gerçeği yansıtabilir, sonuçta görüntü gerçek bir durumun görüntüsü elbette olabilir
ancak peşin bir yargıya varmadan ve başka kanıtlarla desteklenmek üzere.
Diğer yanda, sanat gerçek olmakla birlikte sanat ürününün temsil ettiği hiç tartışmasız
olarak tanım gereği sanaldır. Fotoğrafsal imgelerde de bu gizil olasılık unutulmamalı,
araçlar aşırı kutsanarak onları yaratanlara efendilik yapar olmamalı, gerçeklik-sanallık
ikiliğinin kendi başlarına bağımsız ancak birinin varlığının da diğerinin varlığına bağlı
olduğu unutulmamalıdır. Fotoğraf imgesi sonuçta bir soyutlamadır, her soyutlama
sanaldır ancak her soyutlama da somut bir gerçeğe dayalıdır.
Fotoğrafsal imgelere ya da canlı gözleme dayalı 'gerçek', algılama süzgeçlerinden
geçerek yoruma öznedir. Doğa bilimleri araya girmeden insanla ilgili bilimlerin kendi
başına gerçekle sanalın bilimsel ayrışmasını sağlayamadığı, insanın kendi dışındaki
nesneli kendi öznel süzgecinden geçirmeden yorumlayamadığı, fotoğrafsal imgelerin de
öznellikten arınamadığı bir ortamda, kimi sakıncaların geniş açılı hareketli kayıtlarda
giderildiği gibi, gerçek gerçeğe yaklaşması belki gelecekte yeniliklere (innovasyon) bağlı
umulabilir.
İndirmeler
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Yazarlar, makale Journal of Awareness’de yayınlanmak üzere kabul edildiğinde.makalenin içeriğindeki tüm telif haklarını, Rating Academy Ar-Ge Yazılım Yayıncılık Eğitim Danışmanlık ve Organizasyon Ticaret Ltd. Şti’ne devrederler. Yazarlar, patent hakları gibi telif hakkı dışındaki tüm mülkiyet haklarını saklı tutar.
Bu makalede yazar olarak listelenen herkes çalışmaya önemli, doğrudan, entelektüel katkılar yapmış olmalı ve bunun için kamu sorumluluğu almalıdır.
Bu makale daha once yayınlanmamış ve başka dergilerde yayınlanmak üzere gönderilmemiştir.