SÜREKLİLİK VE KOPUŞ TEORİLERİ BAĞLAMINDA GEZİ PARKI DİRENİŞİ
Özet Görüntüleme: 199 / PDF İndirme: 307
DOI:
https://doi.org/10.15637/jlecon.120Anahtar Kelimeler:
Yeni Toplumsal Hareketler- Gezi Parkı Direnişi- Kopuş Teorileri- Süreklilik TeorileriÖzet
1970’lerden sonra neoliberal dönemin ürettiği pratiklerin küreselleşme adı altında sunulması, toplumsal muhalefet biçimlerinin de “yeni toplumsal hareketler” başlığı ile dile getirilmesine yol açmıştır. Yeni toplumsal hareket kuramcıları, bu muhalif hareketlerin ve bu hareketlerin demokratik süreçleri deneyimleme biçimlerini farklı yaklaşımlarla açıklamaya çalışmışlardır. 1960’ların sonlarında sınıf temelli hareketlerin ivme kaybettiğini iddia eden bir grup sosyal bilimci, eski ve yeni hareketler arasında önemli bir “kopuş” yaşandığını belirtirler. Fakat yeni toplumsal hareketlere ilişkin bir diğer yaklaşım ise, eski ve yeni hareketler arasında “süreklilik” olduğuna vurgu yapar. Bu çalışmanın konusu, Gezi Parkı Direnişini her iki teori çerçevesinde değerlendirebilmektir. 2013 yazında gerçekleşen, Türk siyasi hayatının en önemli toplumsal muhalefet hareketlerinden biri olan Gezi Parkı Direnişi, yeni toplumsal hareketler bağlamında pek çok yerli ve yabancı sosyal bilimcinin dikkatini çekmiştir. Türk siyasal hayatında ender görülen bu türden bir toplumsal muhalefet hareketini doğru okuyabilme kaygısı, sosyal bilimcileri farklı açıklamalara götürmüştür. Gezi Parkı Direnişi’ndeki eylemlerin çeşitliliği, protesto tarzı ve katılımcılarının renkliliği, bu hareketin yeni toplumsal hareketler yazınında kopuş teorisi içinde mi yoksa süreklilik teorisi içinde mi değerlendirilmesi gerektiği konusunda bir ikilem yaratmıştır. Bu amaçla “Gezi Parkı Direnişi” üzerine yazan sosyal bilimcilerimizin, hangi argümanlardan hareketle Gezi Parkı Direnişi’ni kopuş veya süreklilik teorileri içinde değerlendirdiği irdelenecektir. Gezi Parkı Direnişi’nde yer alan eylemcilerin kimliklerine, söylemlerine ve eylem tarzlarına bakıldığında, bu hareketin eski sınıf temelli hareketlerden bir hayli farklılık arz ettiği pek çok sosyal bilimci ve aydının ilk anda yapabileceği bir okumadır. Ancak bu eylemler silsilesinin, siyasal ve kültürel boyutları daha bütüncül bir okumaya tabi tutulduğunda, neoliberal ekonomi politikalarının bir yansıması olduğu açıkça görülmektedir. 2000’li yıllardan bu yana neoliberal yeniden yapılanma politikalarının Türkiye’de vaad ettiği zenginliği sınıfsal çelişkileri derinleştirmek pahasına yaratması, Gezi Parkı Direnişi’nin altında yatan nedenlerin başında gelmektedir. Althusser’in deyimiyle üst yapıları belirleyen son kerte ekonomi ise Gezi Parkı Direnişi’ni doğuran da bu neoliberal ekonomi politikalarının derinleştirdiği sınıfsal çelişkilerdir. Bu bağlamda, Gezi Parkı Direnişi’ni süreklilik yaklaşımı çerçevesinde değerlendirmek, çok yönlü toplumsal gerçekliği analiz etmek adına daha kapsamlı bir okumaya imkan verecektir.
İndirmeler
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2016 Jolistence Publications
Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.
Yazarlar, makale Journal of Economics'te yayınlanmak üzere kabul edildiğinde .makalenin içeriğindeki tüm telif haklarını, Holistence Publications'a devrederler. Yazarlar, patent hakları gibi telif hakkı dışındaki tüm mülkiyet haklarını saklı tutar.
Bu makalede yazar olarak listelenen herkes çalışmaya önemli, doğrudan, entelektüel katkılar yapmış olmalı ve bunun için kamu sorumluluğu almalıdır.
Bu makale daha once yayınlanmamış ve başka dergilerde yayınlanmak üzere gönderilmemiştir.